2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Konsolide metin

İşbu yazı; toplu yaşam alanlarında kiracı ve kiraya verenin, yaşam alanının yönetimi, giderleri ve sair hususlarına ilişkin kararların alındığı olağan ve olağanüstü kat malikleri kurulu toplantısına katılma ve bu toplantılarda oy kullanma haklarını açıklamak üzere hazırlanmıştır. “Mal sahibi” olarak kabul edilen kat malikinin, dairede malikin birden fazla olması halinde temsil edenin veya mal sahibini temsil edenin bina yönetimini ve kat malikleri kurulunun kararları ile ilgili kurulda oy kullanma ve dava hakları zaten vardır. Bu yazımızda, konuyu kiracının oy kullanabilme ve dava hakları bakımından inceleyeceğiz. Anayasa Mahkemesi (AYM), güvenlik soruşturması ve arşiv taraması sonucunda işe alınmayan kişiler tarafından yapılan çok sayıda bireysel başvuruyu karara bağlamıştır. Bu başvurularda; “ceza sorumluluğunun şahsiliği” ilkesinden masumiyet/suçsuzluk karinesine, özel yaşamın gizliliğinden adil/dürüst yargılanma hakkına kadar çok sayıda hak veya güvencenin ihlal edildiği iddiaları dile getirilmiştir.

Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın varlığı kabul edilir.” olarak tanımlanmıştır. Maddesinde sayılan amaçları gerçekleştirmek amacıyla terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bu örgüte üye olanları 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314. Maddesi hükümlerine göre cezalandırılacağı ve örgütün faaliyetini düzenleyenlerin de örgüt yöneticisi olarak cezalandırılacağı belirlenmişken, aynı maddenin 2. Fıkrasında ise terör örgütünün propagandasını yapma suçu müstakil bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu fıkra; 2013 yılında “demokratikleşme paketi” adı altında öncesinde sadece terör örgütünün propagandasının yapılması suç sayılırken, bu değişiklikten sonra terör örgütünün propagandasının suç sayılması için seçimlik bağlı hareketler öngörülmüş, terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek, övmek veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik etmek şartıyla propaganda suçunun işlenebileceği belirtilmiştir. Böylece, ifade hürriyeti ile eleştiri hakkının kapsamı genişletilmiştir.

Bu yazımızın konusunu; Yargıtay içtihadı doğrultusunda, taşınır ve taşınmaz mallarda aynen taksime karar verilebilecek haller oluşturacaktır. Günümüzde uygulama geliştiricilerinin Google ve Apple′a yönelik şikayetleri gittikçe artmaktadır. Bu şikayetler genellikle uygulamaların Google ve/veya Apple′ın uygulama mağazalarından kaldırılmasıyla ilgilidir. Uygulamaların kaldırılmasının nedenleri olarak; uygulama mağazasının iş modeline müdahale, çeşitli yasal hükümlerin ihlali, herhangi bir uygulama benzeri hizmet sunmama ve/veya uygulama mağazasının hüküm ve koşullarının genel ihlali, sayılmıştır. Vücuda takılan kameralar gibi giyilebilir teknolojiler, mobil yapıları nedeniyle veri koruma açısından spesifik bir zorluk teşkil etmektedir. Vücuda takılan bir kamera, kullanıcıyı, yoldan geçenlerin kişisel verilerini yakalama olasılığı yüksek olan bir mobil gözetim sistemine dönüştürmektedir.

Kanun koyucu, bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında iki ayrı düzenlemeye yer vermiştir. Yazımızda, öncelikli olarak ilgili maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan farklı düzenlemelere ilişkin özet niteliğinde açıklamalara yer verilecektir. Sonuç kısmında, zaman aralıklarıyla (aralıklı olarak) TCK m.43/2’nin birden fazla defa ihlal edilmesi durumunda cezanın tatbiki bakımından ne şekilde uygulama yapılması gerektiğine ilişkin görüşümüz ortaya koyulacaktır. Yukarıda da bahsedildiği üzere mevzuat hükümlerine aykırılık halinde işyeri ruhsatının iptal edilmesi, bu itibarla işyerinin kapatılması mümkündür. Keza, işin durdurulması, işletmenin faaliyetten men edilmesi durumları da gündeme gelebilir. Fakat uygulamada, keyfi bazı yaptırımlar uygulanabildiği gibi birtakım usule aykırı işlemler yapılarak işyeri ruhsatının iptal edildiği durumlarla da karşılaşılabilmektedir. Şu halde, ruhsatı iptal edilen işyeri sahibi, bu iptal işleminin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa, işlemi yapan idareye karşı dava yoluna başvurabilir\. Hemen kaydol ve geniş Mostbet giris seçeneklerine erişim sağla pin up\. Ancak doğrudan iptal davası açmadan önce kararın tebliği tarihinden itibaren 30 gün içerisinde itiraz yoluna da gidilebilir. İdare, itirazı reddeder veya 30 gün içinde itiraza herhangi bir yanıt vermezse bu durumda idari işlemin iptali davası açılabilir. Ancak idareye dava açmadan önce itirazda bulunmak bir zorunluluk olmayıp tercihe göre doğrudan dava açılması yoluna da gidilebilir. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun çocukların korunmasına, hakların ve esenliklerin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesini amaç eden 1. Maddesi ve korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında alınacak tedbirler ile suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin usûl ve esaslarını kapsamına alan 2.

  • YİRMİ BİRİNCİ BAPKumar ve bahis(A) ALACAĞIN DAVA EDİLEMEMESİMadde 504 – Kumar ve bahis, bir alacak hakkı tevlit etmez.
  • Bu kapsamda öngörülen istisnalar Uluslararası Hukuktan kaynaklanmakta olup, Birleşmiş Milletler Uluslararası Hukuk Komisyonu tarafından hazırlanan 1961 Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi’nde ve 1963 Konsolosluk İlişkileri Hakkındaki Viyana Sözleşmesi’nde düzenlenmiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianameyle; Halkların Demokratik Partisi hakkında Anayasa Mahkemesi’nde temelli kapatılma davası açılması sonrası, kapatma kararı verilmesi halinde, söz, faaliyet ve eylemleri ile partinin kapanmasına sebebiyet veren ve kapatma kararıyla birlikte siyasi yasak alan milletvekillerinin hukuki durumunun ne olacağı sorusu gündeme geldi. Bu meseleye cevap bulmak amacıyla yazımızda ele alacağımız hukuki sorun; kapatma davasında, hakkında siyasi yasak istenen ve kapatma kararı çıkması durumunda beyan, faaliyet ve eylemleriyle partinin Anayasaya aykırı eylemlerin odağı haline gelmesine, kapatılmasına sebebiyet veren milletvekillerinin bu görevlerinin devam edip etmeyeceğidir. Maddesinde bazı suç tipleri düzenlenmiştir.5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. Fıkrasında; esas itibariyle karşılıksız kalan çeklere ilişkin özel bir ceza normuna yer verilmiş olup, diğer suç ve cezalar da bu ceza normu çerçevesinde düzenlenmiştir. Gerek bu yaptırımı tamamlayıcı nitelikte ve gerekse de doğrudan doğruya çeke duyulan güvenin temini açısından getirilen çeşitli suç tanımları ve yaptırımlar, Kanunun 7. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilerin huzur ve sükununu bozma” başlıklı 123. Maddesine göre; “Sırf huzur ve sükunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir”.

Dersin amacı, Türk borçlar hukuku genel hükümlerinin bilimsel ve yargısal kaynaklar ışığında incelenmesidir. Bu kapsamda birinci bölümde; “borç ilişkisinin kaynakları” ana başlığı altında sözleşmeden doğan borç ilişkileri, haksız fiilden doğan borç ilişkileri ile sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkileri incelenmektedir. İkinci bölümde; “borç ilişkisinin hükümleri” ana başlığı altında borçların ifası, borçların ifa edilmemesinin sonuçları, borç ilişkilerinin üçüncü kişilere etkisi incelenmektedir. Üçüncü bölümde ise borç ilişkilerinin sona erme halleri ve zamanaşımı konuları incelenmektedir. Dördüncü ve son bölümde ise “borç ilişkilerinde özel durumlar” ana başlığı altında; teselsül, koşullar, bağlanma parası, cayma parası ve ceza koşulu ile borç ilişkilerinde taraf değişiklikleri ana başlığı altında alacağın devri, borcun üstlenilmesi, sözleşmenin devri ve sözleşmeye katılma konuları incelenmektedir. Bu ders kapsamında; toplum yaşamı ve toplumsal düzen kuralları ve bu bağlamda hukukun toplumdaki işlevi ile hukuk kurallarının örf ve adet, ahlak ve din kuralları ile karşılaştırılması, farklı yönlerinin ortaya konulması, hukukun kaynakları ve bölümleri, hukukun temel kavramlarından birisini oluşturan hak kavramı, hukuki olay, eylem ve işlemler ile yargı örgütü kapsamlı bir şekilde incelenir. Ayrıca, hukukta normlar hiyerarşisi kavramı ile fonksiyonları, pozitif hukuk, tabii hukuk ve kavramları incelenir. Ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu, kendi üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder.

Hukuk ve ceza davalarına ilişkin çeşitli dilekçelerin hazırlanmasının ve diğer bazı yazışma usullerinin öğretilmesi ve ayrıca meslek kuralları hakkında öğrencinin bilgilendirilmesi. Bu dersin amacı; hukuk ve ceza davalarına ilişkin çeşitli dilekçelerin hazırlanması, icra takibi safhasında kullanılan takip talebi ile ödeme ve icra emir gibi yazıların içerikleri, mahkemelerce kullanılan bazı müzekkere örnekleri ile avukatlık, hukuki danışmanlık veya hâkimlik-savcılık mesleğine ilişkin meslek kuralları hususlarının incelenmesidir. Uluslar arası Ticaret Hukuku-Dış Ticaret Hukuku karşılaştırması, Uluslar arası Ticaret Hukukunun Gelişimi(kamu hukuku yönü, özel hukuk yönü), Uluslar arası Ticaret Hukukunun Kaynakları(kamu hukuku-özel hukuk kaynakları), Uluslar arası Ticaret Hukukunun gelişiminde rol oynayan uluslar arası örgütler(Dünya Ticaret Örgütü-DTÖ), Dış Ticaret Hukukunun uygulanması, bu derste ele alınan başlıca konulardır. Uluslar arası ticaret hukukunun gelişimi ve ilkelerin açıklanması, dış ticaret hukukunun bu gelişimden etkilenmesinin ortaya konması ve dış ticaret hukukunun kaynakları ile uygulama modalitelerinin gösterilmesidir. Doğal Kaynaklar Hukuku dersi, doğal kaynakların tanımı ve kapsamı ve enerji kaynağı olarak kullanılma rejimleri ve korunmaları, özellikle sular hukuku, ormanlar ve madenler ve bunların sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde enerji kaynağı olarak kullanılmaları ve korunmaları hakkında kavramsal ve uygulamaya yönelik kamu hukuku bilgisini içermektedir. Çevreye ilişkin genel esaslar, temel kavramlar ve bilgiler verildikten sonra, ulusal ve uluslararası düzenlemeler ışığında çevre hakkı irdelenecektir. Sonrasında sırasıyla, Çevre Kanunu ve ÇED Yönetmeliği hükümleri irdelenerek, TCK’nunda öngörülen çevrenin korunmasına ilişkin ve ilgili suçlar ile Kabahatler Kanunu’nun uygulanması irdelenecektir. Yerel mahkemelerdeki yargılamada uygulanacak olan yargılama kurallarının yanı sıra kanun yolları ve alternatif yargı    olarak tahkim incelenmektedir.